Yaşanmış seks hikayeleri serisine devam ediyoruz. Size, ablamla aramızdaki o yasak ve tutkulu ilişkiyi, tam bir seks hikayesi olarak anlatacağım. Ablamla aramızda sadece iki yaş fark var; o, her zaman rahat giyinen, ailemizin fazla sıkmadığı, ama inanılmaz güzel ve seksi bir kız. Ergenlik dönemimizde, birbirimizi eller, karşı cinsin gizemlerini keşfetmeye çalışırdık – o masum dokunuşlar, utangaç bakışmalar... Tabii ki zamanla bu hareketleri bıraktık, hayatın akışında kaybolduk. Ama bundan tam iki ay önce, İzmir'in o boğucu yaz sıcağında her şey değişti. Gece yarısı, ablamı yatağında sersepepe uzanmış halde gördüm ve kendimden geçtim. Üzerinde göbeği açık, ince askılı bir body vardı; sütyen yoktu, dolgun göğüsleri adeta davetkâr bir şekilde ortadaydı, teni ay ışığında parlıyordu. "Ne yapıyorum ben?" diye içimden geçirdim, ama o anki arzu her şeyi bastırdı. Kız arkadaşımdan ayrılalı üç ay olmuştu; azgınlıktan çatlamak üzereydim, vücudum ateş gibi yanıyordu.
Yavaşça yaklaştım, kalbinin atışlarını duyabiliyordum. Hafiften göğüslerine dokundum – yumuşak, sıcak... Tepki yoktu, uyuyordu sandım. Sikim kazık gibi sertleşmişti; hemen koşarak banyoya gittim ve kendimi rahatlattım. Hayatımın en muhteşem boşalmasıydı o, zevk dalgaları bedenimi sarsarken ablamın hayalini gördüm. Sonra odama döndüm, yatağa uzandım. Birkaç dakika sonra bir ses duydum; ablam kalkmıştı. Ben de uyuyor numarası yapmaya başladım. Yaz sıcağı yüzünden sadece şortla yatıyordum, ter içinde. Ablam odama geldi, kapının eşiğinde bir süre durup içeri baktı. Sonra ondan enteresan iniltiler gelmeye başladı – nefes nefese – ve banyoya yöneldi. Fırsat bu fırsat! Hemen peşinden gittim, kapının ardında donakaldım. Şortunu indirmişti; bir eliyle amını ustalıkla okşuyor, diğer eli göğüslerini sıkıyor, vücudu kıvranıyordu. Bir an ağzından "Serhat, ayal beni..." gibi bir söz kaçtı – adımı söylemişti!
Birden kapıyı açtım ve içeri daldım. Ablam şok içinde donakaldı, eli hâlâ amında kitlenmiş kalmıştı. "Abla, benim adımı söylediğini duydum sanki," dedim gülümseyerek. Yüzü kıpkırmızı oldu, ama gözlerinde bir kıvılcım vardı. "Durma, devam et," diye fısıldadım. Bir süre tereddüt etti, sonra yavaşça devam etmeye başladı – parmakları ritmik dans ederken inlemeleri odayı doldurdu. Yanına yaklaştım, yanağına yumuşak bir öpücük kondurdum. Ablamdan "İmmhhh..." gibi derin bir iç çekiş çıktı, vücudu bana doğru kaydı. Cesaretim arttı; diz çöküp amına indim. Tertemiz, ıslak ve davetkâr... Hemen yalamaya başladım, dilimle her kıvrımını keşfederken tatlı sularını içtim. Müthiş bir zevkti; ablam zaten azmış haldeydi, birkaç dakika içinde titreyerek boşalmaya başladı – bedeni kasıldı, inlemeleri fısıltıya dönüştü.
Ablam boşalırken ben de şortumu indirdim, sikimi özgür bıraktım – sert, damarlı, hazır. Onu görünce ablamın gözleri parladı, bakışları aç bir leopar gibiydi. Badisini sıyırdım, göğüslerini özgür bıraktım; uçlarını emdim, yaladım, ısırdım hafifçe. Ablam iyice coşmuştu, elleri saçlarımda geziniyordu. Kafasını tuttum ve sikime doğru bastırdım – nazik ama kararlı. Başta acemi gibi davrandı, ama kısa sürede nasıl usta bir saksocu olduğunu gösterdi; dilinin her hareketi, emişi bir sanat eseriydi. Yeni boşalmış olduğum için dayanıklıydım; yaklaşık beş dakika yaladı, boğazına kadar aldı beni. Sonra bana bakıp, nefes nefese "Ulan, boşalsana artık!" dedi, gözleri meydan okurcasına. "Daha işimizi bitirmedik," diye yanıtladım, kalçalarını okşadım, yuvarlak hatlarını avuçladım. Parmaklarım göt deliğine kaydı – sıkı, ama davetkâr. Niyetimi anlamıştı hemen.
"Götüme istediğini yap, ama amıma dokunma," dedi kısık sesle, gözlerinde hem utanç hem arzu. Bu bana minnetti! Hemen domalttım onu, aynanın önüne; biraz parmakladım, ıslattım iyice. Banyo kremini aldım, sikimi kayganlaştırdım ve yavaşça sokmaya başladım. Ablamın daha önce götten yediği belliydi – zorlanmadan girdi içindeydi, sıcaklığı beni sardı. Pompalamaya başladım, ritim giderek hızlandı; ablam kendini parmaklayarak inliyordu, aynadan göz göze geldik – o anki bakışmalarımız, bu seks hikayesinin en ateşli bölümüydü. Hızlı hızlı girip çıkıyordum, kalçalarıma çarpan teninin sesi yankılanıyordu. Sonunda dayanamadım, içindeyken boşalmaya başladım – sıcaklık dalgaları yayıldı. Hemen peşimden ablam da boşaldı, bedeni sarsıldı, parmakları amında kayboldu. Müthiş bir andı; ikimiz de nefes nefese, ter içinde. Bir süre öpüştük – derin, tutkulu – sonra odalarımıza döndük.
Ama gözüme uyku girmedi o gece. Hem utanıyordum hem de daha fazlasını istiyordum; bedenim hâlâ titriyordu. Birkaç dakika sonra ablamın sesini duydum – o da uyuyamamıştı. Odama girdi, loş ışıkta oturduk ve konuşmaya başladık. "Yaptığımız yanlış, bir daha olmayacak," diyordu, sesi titrek. Ama hareketleri tam tersini söylüyordu; eli dizimde geziniyor, gözleri dudaklarımda. Konuşmamızın sonunda, beni kucaklamak ve özür dilemek için yaklaştı – o an dayanamadım, dudaklarına yapıştım. Ablam önce kendini geri çekmek istedi, ama yapamadı; elleri belimde kenetlendi. Yaklaşık on dakika sadece öpüştük – dillerimiz dans etti, nefeslerimiz karıştı. Sonra ablam eğildi, sikimi ağzına aldı yine; bu sefer daha vahşi, daha derin – beni ağzıyla bir daha boşalttı, yuttu her damlasını, gözlerime bakarak.
O geceden sonra, ablamla her fırsatta, her yerde sikişmeye başladık – bu tam bir seks hikayesi gibi, sınır tanımayan bir tutku fırtınası. Mutfakta, kahvaltı hazırlarken tezgaha yaslayıp arkadan girdim; banyoda duş altında kaygan tenlerimizi ovuşturduk; kilide sığındık, dar alanda nefesimiz kesilene dek. Hatta annemler salonda TV izlerken, koridorda ablam diz çöktü, ağzına alıp beni azdırdı – kalp atışlarımız kulaklarımızda zonkluyordu. Artık hiçbir sınır tanımıyoruz; her bakış, her dokunuş bir kıvılcım. Birkaç kez amına girmek istedim, o tertemiz, yasak meyveyi tatmak için yalvardım, ama izin vermedi henüz. "Sözüm var, ilk sana verecek," dedi gülümseyerek, parmağını dudaklarıma değdirerek. Ve ben bekliyorum o günü, bu sonsuz seks hikayesi gibi...