Hakiki yaşanan seks hikayesi oku. Size, üç yıl önce yaşadığım, tutku dolu bir anıyı, gerçek bir seks hikayesi olarak anlatacağım. O dönem, mahallemizde düğün sezonu başlamıştı; herkes bir telaş içinde, bir o yana bir bu yana koşturuyordu. Biz de ailemizle başka bir semtteki bir düğüne gitmek için hazırlandık. Arabayla gidecektik, ama işler beklediğimden çok farklı bir hal aldı.
Melda, 21 yaşında, 1.75 boylarında, siyah saçlı, ince beli ve dolgun kalçalarıyla baş döndüren bir kız. Mahallemizin Rıfat abisinin geniş minübüsüyle yola çıktık; arkasında 7-8 koltuk vardı, ama teyzeler torbalarla, çantalarla koltukları doldurmuştu. Melda’yla ben ayakta kaldık. Melda, muzip bir gülümsemeyle, “Ben oturayım, sen kucağıma otur,” dedi. Güldüm, “Beni kaldırabilir misin ki?” dedim. Rabia teyze araya girdi, “Gökhan, sen otur, Melda bacağına otursun,” deyince mecburen kabul ettik. Ben koltuğa yerleştim, Melda da bacağıma oturdu. Ama o an, kalçasının bir tarafı sikime değiyordu – yumuşak, sıcak, tahrik edici. Kendimi zor tutuyordum, ama nafile; sikim yavaş yavaş kalkmaya başladı, eminim o da hissediyordu. Küçük bir şey değildi, her hareketinde teması daha da yoğunlaştı.
Teyzeler önde kendi dünyalarında, hararetle dedikodu yapıyorlardı. Ben Melda’yı belinden tutuyordum, ellerim terden kaygan. Derken araba aniden fren yaptı; Melda öne savruldu, sonra geri otururken bacağımı tutturamadı ve tam sikimin üstüne yerleşti. Bir an dondu kaldı, ama kendini düzeltmedi – aksine, hafifçe bastırarak yola devam etti. Fren yaptıkça ileri geri hareket ediyor, kalçası sikime sürtünüyordu. Altında ince bir eşofman vardı, düğün yerinde değiştireceği kıyafetleri yanındaydı. Eşofmanın inceliği yüzünden amının sıcaklığını, ıslaklığını hissediyordum. Elim bacağına kaydı, kulağına eğilip, “Beni müthiş azdırıyorsun,” diye fısıldadım. O da, gözlerime bakarak, “Sen bir de bana sor,” dedi, sesi titrek ama arsız.
En arka koltuktaydık, önümüzde birkaç adım mesafede başka koltuklar vardı, kimse bizi görmüyordu. Cesaretim artmıştı; elim eşofmanın üstünden amına kaydı, okşamaya başladım. Melda kısık sesle inliyordu, teyzelerin gürültüsü sesini bastırıyordu. Parmaklarımı eşofmanın içine soktum, külotunu aştım ve amına ulaştım – vıcık vıcıktı, sıcacık. Okşadıkça titriyordu, birkaç dakika sonra orgazm oldu; bedeni sarsıldı, nefesi hızlandı. Hemen ardından, sikimi boxerın içinden çıkardım, eline verdim. Eliyle oynuyordu, ama “Dur,” dedim, “Boşalırsam temizleyemeyiz, rezil oluruz.” Düğün yerine yaklaşmıştık zaten. Ben kıyafetimi giymiştim, inip bir sigara yaktım, ama aklım hâlâ arabada yaşanan o ateşli anlardaydı – tam bir seks hikayesi gibiydi.
Düğün yerinde Melda’yı gördüğümde aklım başımdan gitti. Siyah, dar bir etek giymiş, üstünde kırmızı, göğüslerini saran bir elbise; makyajı hafif ama büyüleyiciydi, dudakları parlıyordu. Bir-iki saat takıldık, dans ettik, ama gözlerimiz sürekli birbirini arıyordu. Sonra Melda yanıma geldi, kulağıma eğilip, “On dakika sonra arabaya gel,” dedi ve salondan sıvıştı. Kalbim küt küt atıyordu. On dakika sonra dışarı çıktım; minübüs tenha bir köşeye park edilmişti, etrafta kimsecikler yoktu. Arka kapı açıktı, içeri girdim. Melda, arka üçlü koltukta oturuyordu, bacak bacak üstüne atmış, bana bakıyordu. “Arabada o kadar azdırdın, hadi göster marifetini,” dedi, sesi hem meydan okuyan hem yalvaran bir tondaydı.
Hemen yanına oturdum, bacaklarını okşamaya başladım; teni ipek gibiydi. Öpüşmeye başladık, dudakları tatlı ve sıcaktı. Eteği amını zar zor kapatıyordu, bacakları tamamen açıktaydı. Bir yandan öperken, elimi bacaklarında gezdirdim, inlemeleri artıyordu. Elini tutup sikimin üstüne koydum, okşatmaya başladım. Öpüşmeyi bıraktım, kırmızı elbisesini sıyırıp attım – altında sütyen yoktu. Göğüslerine yumuldum, uçlarını emdim, yaladım; bir eli sikimde, diğer eli kendi göğsündeydi, beni izliyordu. Sonra Melda’yı koltuğa yatırdım, eteğini ve külotunu çıkardım. Karanlıkta fazla göremiyordum, ama amının ıslaklığı dilime değdiğinde çıldırdım. On dakika boyunca yaladım, inlemeleri arabayı doldurdu – tam bir seks hikayesi sahnesiydi, tutku doluydu.
Sonra koltuğa oturdum, sikimi çıkardım. Melda diz çöktü, ağzına aldı; diliyle adeta dans ediyordu. Kafasını bastırıyordu, hepsini alamasa da alabildiği kadarını alıyor, birkaç saniye tutup bırakıyordu. Hızlı hızlı yalamaya başladı, ben koltuğa yayılmış, zevkten uçuyordum. Bir süre sonra, “Hadi,” dedim, yüzü bana dönük şekilde kucağıma oturttum. Sikime oturduğunda bir çığlık attı, amı dardı ama ok gibi girmiştim. Kalçalarından tutup hızlı hızlı bastırdım; o çığlık atarken, ben zevkten kayboluyordum. Tam o sırada, ay ışığında dışarıdan bir çocuğun bizi izlediğini fark ettim – elini pantolonuna atmış, 31 çekiyordu, yüzü seçilmiyordu. Bu beni daha da azdırdı; Melda’yı sertçe sikmeye başladım. Sonra kaldırıp yatırdım, bacaklarını kendine çektim, üstüne yatarak amına soktum. On dakika boyunca siktim, Melda orgazm olurken çığlıkları arabayı inletiyordu. Ben de içinden çıkıp ağzına ve göğüslerine boşaldım. Mendille temizlendik, Melda makyajını tazelemeye gitti.
Düğün dönüşü, arabada herkes uyurken, Melda gizlice kucağıma yaklaştı ve oral seks yaparak beni bir kez daha boşalttı – kimse fark etmedi, sessizce, ustalıkla. O günden sonra her fırsatta sikişiyoruz; tenha köşelerde, gizli anlarda, tutkuyla. Bu anılar, hayatımın en ateşli seks hikayeleri olarak kazındı zihnime.